Sağlık

Kalıtsal olduğu düşünülen metabolizmamızı değiştirebilir miyiz?

Metabolizmamızı hızlandırmak ya da yavaşlatmak istediğimizde bu değişikliği kendi başımıza yapabileceğimizi düşünebiliriz ama aslında metabolizmamızı doğrudan kontrol etme yeteneğimiz sınırlıdır. Nedenini öğrenelim.

Kaynak:https://www.scientificamerican.com/ar…

Genetik, yaş ve cinsiyet gibi faktörler metabolizma hızımızı belirler.

Çoğu insan, metabolizması yüksek olan birinin daha fazla yiyip kilo alamayacağını düşünür.

Ama ortada metabolizma ve kiloda böyle bir ilgi yok. Pontzer, “Daha fazla kütleye sahip olduğunuzda, hücreleriniz ve enerjiniz orantılı olarak daha fazladır çünkü metabolizmanız aslında tüm gün çalışan hücrelerinizdir” diyor.

Her hücrenin kullandığı gücün ölçüsü, vücuttaki rolüne bağlıdır.

Kas, sınır veya karaciğer dokusunu oluşturan hücreler, yağ dokusunu oluşturan hücrelere göre daha fazla güç kullanır. Bazı faktörler süreksiz güç değişikliklerine neden olabilir, ancak hücreler genellikle rolleri için yeterli hızda çalışırlar.

Metabolizma iğnesini hareket ettirmenin bir yolu, daha fazla kas kütlesi oluşturarak belirli hücre türlerinin boyutunu değiştirmektir.

Daha fazla kas, daha fazla metabolik talep gerektiren kas hücreleri anlamına gelir, bu da daha yüksek bir bazal metabolizma anlamına gelir. Aynı vücut ağırlığına sahip ancak yağ ve kas oranları farklı olan iki kişi aynı kaloriyi tüketebilir ve farklı kilo alma sonuçları elde edebilir. Bunun nedeni, metabolik olarak aç bırakılan hücrelerin, daha az aç bırakılan hücrelere göre daha fazla kalori yakmasıdır.

Spor salonuna gitme zamanı, kilo kaybı açısından küçük bir fark yaratabilir.

Urlacher, “Erken egzersiz yapanlar kilo vermede daha başarılı oluyor çünkü bu, gün boyunca iştahlarını kontrol etmeye yardımcı oluyor” diyor. Ponzer, “Dinlenme kalp atış hızını daha çok fitness seviyeleriyle ilişkilendiriyorum” diyor.

Yiyecekleri sindirme sürecinde harcanan çaba da kalori alımını etkileyebilir.

Urlacher bunu ‘gıdanın termal etkisi’ olarak açıklıyor ve bir kişinin günlük enerji harcamasının yaklaşık %10’unun bu termal etkiden kaynaklandığını söylüyor. Ancak proteinin parçalanması karbonhidratlardan daha fazla güç gerektirir, bu nedenle yediğiniz yiyecekler güç harcamanızı doğrudan etkiler.

Ancak artan protein alımı, metabolizmayı sihirli bir çözüm yapmaz.

Roberts, sağlıklı bir aralıkta artan protein alımının bir metabolizma hızlandırıcı veya kilo verme taktiği olarak çalışmayabileceğini söylüyor.

Diğer bir yaygın inanış da metabolizma hızımızın 30’lu veya 40’lı yaşlarda düşmeye başladığıdır.

Çalışmalar, bazal metabolizma hızınızın emeklilik yaşınıza yaklaşana kadar düşmeye başlamadığını gösteriyor.

Ortalama olarak, yaklaşık %0,7’lik bir metabolik hız düşüşü 60 yaş civarında başlar. Urlacher, yaşlandıkça azalan kas kütlesi oranıyla bazılarımızın daha çok ilgisi olduğunu söylüyor.

İnsanlar yaşlandıkça, sağlıklı bir metabolizmayı sürdürmek için sunulan temel teklifler dengeli görünür ve ayrıca düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve gerginlik yönetimi gibi faktörler değerlidir.

Kısacası metabolizmayı hızlandırma konusu aslında pek çok aldatıcı tez içeriyor çünkü tek başına bir şey yaparak metabolizmanızı bir anda hızlandırmanız mümkün değil.

haber-malazgirt.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu